Osteoporoza neden olan düşük kemik kütlesinin önemli bir sağlık sorunu olduğunun ve osteoporozun her yıl dünya çağında yaklaşık 9 milyon kemik kırığına yol açtığının belirtildiği makalede; obezitenin kemik sağlığını birkaç mekanizmayla olumsuz etkilediği açıklanıyor. Bugüne dek kemik ve beden yağ miktarı artışının klasik obezite bağlamında (vücut kütle indeksi>30 kg/m2) incelenmiş olduğu vurgulanıyor ve giderek artan kanıtların, normal kilolu obezitenin yani vücut kütle indeksi normal iken vücut yağ oranının yüksek bulunduğu durumun da, kemik sağlığının bozulmasıyla ilişkili olabileceğini işaret ettiği belirtiliyor. Normal kilolu obezitenin, kardiyometabolik hastalıklarla ilişkili olduğunun bilindiği, bununla birlikte kemik sağlığı üzerindeki etkileriyle ilgili bilgilerin sınırlı olduğunun altı çiziliyor.
Normal kilolu obeziteli olarak tanımlanan 24 erişkinin ve beden yağ oranı düşük olan 12 kontrolün dahil edildiği çalışmada, beden kompozisyonu ve kemik mineral yoğunluğunun değerlendirildiği ve kemik oluşum ve rezorpsiyon belirteçlerin ölçüldüğü açıklanıyor.
Çalışmada normal kilolu obeziteli bireylerde, kontrollere kıyasla beden yağ oranı ve visseral yağ miktarlarının yüksek olmasının yanı sıra, tüm beden kemik mineral yoğunluğunun düşük bulunduğu belirtiliyor (p değerleri <0,05). Aynı zamanda, kontrollere kıyasla normal kilolu obeziteli bireylerde, kan leptin düzeyinin daha yüksek bulunmasıyla birlikte, kemik kütlesi düşüklüğünü işaret eden iki belirteç olan sklerostin ve paratiroid hormon düzeylerinin de daha yüksek bulunduğu açıklanıyor (p değerleri <0,05).
Kemik koruyucu etkileri olan leptin düzeyinin yüksek olmasının, kemik mineral yoğunluğunun düşüklüğüyle tezat oluşturabileceğini akla getirebileceği belirtiliyor. Ancak obezitenin kemik sağlığı üzerinde hem mekanik yük artışı ve leptin yükselmesi gibi pozitif; hem de inflamasyon artışı, osteoblastlara daha az mezenkimal kök hücre yönelmesi gibi negatif etkilerinin olabileceği ileri sürülüyor. Normal kilolu obezitede artan yağ kütlesinin genel kemik sağlığı üzerinde net bir negatif etkisi olabileceği vurgulanıyor.
Bu öncü çalışmanın sonucu olarak, normal kilolu obeziteli bireylerde tüm vücut kemik mineral yoğunluğunun düşük bulunduğu ve kemik rezorpsiyon bulguları sergiledikleri açıklanıyor. Normal kilolu obeziteli bireylerde kemik sağlığı bozulmasının, bir diğer subklinik risk faktörü oluşturabileceğine dikkat çekiliyor.
