Kardiyovasküler hastalıklar, diabetes mellitus, birçok malignite türü ve uyku apne sendromu gibi kronik hastalıklara sebep olan obezitenin prevalansı gün geçtikçe artmaktadır. Günümüzde yetişkinlerin %40’ı ve her 3 çocuktan biri fazla kilolu veya obezitelidir ve bu duruma karşı hızla tedbir alınması gerekmektedir.
Obezite tedavisinde fiziksel aktivitenin artırılması ve diyet modifikasyonları anahtar rol oynamakta ve son yıllarda uzun süreli olumlu etkileri de ortaya çıkarılan GLP-1 analogları ön plana çıkmaktadır. İnsülin sekresyonunu artıran, glukagon salgılanmasını baskılayan, mide boşalmasını yavaşlatan ve iştahı azaltan GLP-1 analoglarından liraglutidin yarı ömrünün 13 saat ile uzun olması etkililiğini artırmaktadır ve obezitedeki etkililiği farklı çalışmalarla gösterilmiştir.
Diyabetten bağımsız olarak obezite tedavisinde kullanımı onaylanmış bulunan GLP-1 analoğu liraglutidin obezite tedavisindeki etkililiğini araştırmak amacıyla yapılan çalışmaya; 2018-2021 yılları arasında Genel Dahiliye Polikliniğine başvuran, en az 18 yaşındaki, fazla kilolu veya obezitesi olan, tıbbi beslenme tedavisi, egzersiz programı ve liraglutid 3 mg/gün tedavisini en az bir ay süreyle kullanan 303 hasta dahil edilmiştir. Yaş ortalaması 40,9 olan hastalar liraglutid kullanım sürelerine göre ayrılmış; VKİ, ilaç etkililiği ve yan etkiler her ay değerlendirilmiştir.
Çalışmada 80 hastanın (%26,4) fazla kilolu olduğu, 128 hastada (%42,2) evre 1 obezite, 61 hastada (%20,1) evre 2 obezite ve 34 hastada (%11,2) evre 3 obezite bulunduğu, ayrıca %32’sinin prediyabetik, %7’sinin diyabetik olduğu saptanmıştır. Hastalara günlük enerji gereksinimine göre 500 kalori eksik olarak düzenlenmiş diyet listesi, haftada en az 150 dakikalık egzersiz programı ve 0,6 mg/gün dozla başlanıp haftada bir 0,6 mg artırılarak 4. hafta sonunda 3 mg/gün doza çıkılan liraglutid tedavisi önerilmiş ve ilk ay her hafta, ardından ayda bir kontrol yapılmıştır.
Çalışmaya alınan hastaların tümü liraglutid 3 mg/gün doz hedefine ulaşmıştır. Hastalar liraglutid kullanım sürelerine göre 3 gruba ayrılmıştır. Bu grupların ortalama VKİ’leri sırasıyla 34,3±2,4 kg/m2, 33,9±4,2 kg/m2 ve 39,5±5,1 kg/m2 olarak bulunmuş; ortalama kilo kayıplarının ise 6,4 kg, 12,5 kg ve 21 kg olduğu saptanmıştır. Her üç grupta da başlangıç kilosuna göre anlamlı kilo kaybı gözlenmiştir (p<0,001). Çalışmada yüksek VKİ’ye sahip olan bireylerin tedavilerini daha uzun süreyle aldıkları gözlenmiştir.