Biyolojik değişkenlerin doyma üzerindeki etkilerinin araştırılması amacıyla yapılan bu retrospektif kohort çalışmasına, 959 kişi dahil edilmiş. Katılımcıların %70,7’si kadın olan çalışmada, yaş ortalamasının 39, vücut kütle indeksinin 33 kg/m2 olduğu belirtilmiş ve doyma hacmi, maksimum tolere edilen hacim ve doyana kadar tüketilen kalori miktarı ölçümlerinin yapılarak değerlendirilmiş.
Çalışmada, kadınların beden kütle indeksi ile bel-kalça çevresi ve yağsız kütle oranlarının daha yüksek; doyma hacmi, maksimum tolere edilen hacim ve doyana kadar tüketilen kalori ölçümlerinin daha düşük olduğu saptanmış. Doyma hacminin kadınlarda 704 ml iken, erkeklerde 783 ml (p=0,001) olduğu saptanan çalışmada; maksimum tolere edilen hacim kadınlarda 1226 ml, erkeklerde 1419 ml (p<0,001); doyana kadar tüketilen kalori miktarı ise kadınlarda 871 kcal, erkeklerde 1086 kcal (p<0,001) olarak tespit edilmiş.
Bu bulguların ışığında; cinsiyetin, doyma hacmi, maksimum tolere edilen hacim ve doyana kadar tüketilen kalori miktarı için güçlü ve bağımsız bir öngördürücü olduğu belirtilmiş.
Çalışma sonucunda, cinsiyetin doyma üzerinde güçlü bir etkisi olduğu; diğer biyolojik faktörler için ayarlama yapıldıktan sonra dahi, cinsiyetin doyma hacmi, maksimum tolere edilen hacim ve doyana kadar tüketilen kalori miktarı üzerindeki etkisinin devam ettiği saptanmış. Kadınların beden boyutu ve bileşiminden bağımsız olarak yemek sırasındaki inhibisyon uyarılarını daha düşük miktarda kalori tüketecek şekilde algılayabildikleri ve cinsiyetin doymayı güçlü ve bağımsız bir şekilde öngördürdüğü sonucuna varılmış. Bu gözlemlerin, obezite heterojenisitesinde rol alan fizyopatolojik mekanizmalarda bir değişken olarak cinsiyetin önemini gösterdiği belirtilmiş.